Patlamış Mısır

Eve erken gelip mutfağa girince hem bu aksam hem de yarin icin yemek hazirladim. Sonrasında dun mahalledeki Kastamonu Pazari’ndan aldigim ve yerel tohum olduğunu dusundugum bir avuc misiri patlattım tencerede. Fotografi cekilene kadar yarisi bitmisti bile. Alirken iyice sordum” bak iyi patliyor degil mi?”.
 
Sinemalarda film öncesi gösterilen patlamis misir reklamini hatirlarsiniz. Biri, muhtemelen komuta eden avazi ciktigi kadar bagirir, emir ve talimatlar verir, gazlar dolduruslar ile misir askerler tek tek oldukları yerde patlamaya başlarlar.
 
Icinde bulunduğumuz hal ve gidişat, gündemden alakasız söylemler, bakanlar, imkansız olaylar, sorumsuz yetkinler, etkisiz kitleler, curetkar cahiller biran bana tencerede patlamayi bekleyen misirlari animsatti. En heyecanli olan en once patlayan, sonra yavas yavas, patir patir, sonra hepsi birden baslar. Sonra da bir sessizlik olur.
 
Ara ara birer avuç misir gibi bir dar bir kabin icinde habire bizi kizdirdiklarini, sinirlendirdikleri, ustumuze geldiklerini, zorladiklari, patlamamizi boylelikle artik tohum veremez cogalamaz olmamizi istediklerini dusundum. Patladigimizda eglencelerine meze olunan…
 
O kazana tencereye girersek, o sarmala sokulursak emin olun patlamis misir olacagiz. Her birimiz duzenin disleri arasinda.
 
O donguye girmeyelim derim, birbirimizi doldurusa getirip kizdirip daha hizli patlatmayalim. Saglam olalim. Tohum olup toprakda kok salalim. Cogalalim.
 
Patlamis misir bitmek uzere. Yaninda Vinolus Syrah’in fermante edilmis uzum suyu, yakisti mi bilemiyorum.
 
Yakistiysa ne ala..
 
Demem o ki; gun sakin olma vakti…
1.12.2016, KC

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s